vuslatyeri
  => 5. Sayı (Nisan 2007)
 




5. Sayı (Nisan 2007)   


  Editörden A. Cihangir İŞBİLİR

Ey ehl-i irfan!
Muhabbetiniz Muhammed (asm) olsun!


Bernard Shaw, “Dünyada hangi ‘güzel’ taşı kaldırırsak kaldıralım, altından mutlaka Muhammed (asm) çıkar” derken çok haklı. City Youngest’ın şu hakperest tespiti ise, îmansız ve emansız zulmet tâcirlerine hiç nasip olmadı: “Carlyle, ‘Kur’ân’ın ulviyeti, onun cihanşümul hakikatindedir’ dediği zaman, şüphesiz doğru söylemişti. Muhammed’in (asm) doğruluğu, faaliyeti, hakikatı, taharrîde samimiyeti, sarsılmayan azmi, imânı, kendisini dinlemek istemeyenlere ezelî hakikati dinletmek yolundaki sebâtı; bana kalırsa onun, o cesur ve azimkâr peygamberin hâtem-i risâlet olduğunun en kat’î ve en emin delilleridir.”
  Peygamber mûcizelerinden ilmî keşiflere M. Said YÜKSEL

 Dinlemek ya da Mp3 olarak indirmek için TIKLAYIN
Cenâb-ı Hakk manevî kemâlât gibi maddeten terakkîyi de en evvel peygamberler vasıtası ile insanlığa hediye etmiştir. Mesela, insanoğlu gemiyi Hz. Nuh (as)’dan, saati Hz. Yusuf (as)’dan, terziliği Hz. İdris (as)’dan ve demiri yumuşatıp tel ve benzeri şekillerde kullanmayı Hz. Davut (as)’dan öğrenmiştir. Onun için her san’atın peygamberlerden birer pîri vardır: Gemicilerin Hz. Nuh (as), terzilerin Hz. İdris (as), saatçilerin Hz. Yusuf (as), demircilerin Hz. Davut (as) gibi.

 

  Şeytan niçin yaratıldı? İsmail ALINMAZ
  Dinlemek ya da Mp3 olarak indirmek için TIKLAYIN
Şeytanların yaratılarak insanlığa musallat edilmeleri ve binlerce insanın bu sebeple doğru yoldan saparak cehenneme gitmeleri zâhiren çok çirkin görünüyor. Hakîkatte ise Cenâb-ı Hakk’ın yarattığı her şey güzeldir, hayırdır, rahmettir. Çünkü yaratılan her şey, her hadise ya bizzat güzeldir; çiçekler ve masum hayvanlar gibi… Veya neticeleri cihetiyle güzeldir.

Meselâ, atmaca kuşunun serçelere musallat edilmeleri zâhiren çok çirkin görünür. Fakat serçe kuşlarındaki uçma kabiliyeti ancak böyle bir vesîle ile ortaya çıkabilir.
  En mühim tehlike! Mustafa EMEK
  Dinlemek ya da Mp3 olarak indirmek için TIKLAYIN
Avrupa felsefecilerinin ‘sihir’ gibi, aldatan ve hakîkati perdeleyen hakîkatsiz ve bâtıl ‘bilim süsü’ verilmiş felsefe ve fikirleriyle mücadelede, elbette Mûsâ Aleyhisselâm’ın asâsı gibi, bütün o sihirleri yutacak ve imha edecek bir ‘hakîkat’, bir ‘nûr’ lâzımdır.

İmam-ı Âzam Hazretleri ‘âlim’i tarif ederken, “Kur’ân ve sünnet eczahanesinden yazdığı reçetelerle, kendi zamanının manevi hastalıklarını tedavi edebilen insandır.” ifadesini kullanır.
  Risâle-i Nûr’un irşad usûlü Muhammed ÇETİN
  Dinlemek ya da Mp3 olarak indirmek için TIKLAYIN
Demek îman mü’mine cenneti kazandırdığı için bir Tûba-i cennet çekirdeğini taşıyor. Belki cennetin bir çekirdeği hükmüne geçiyor. Mü’minin kalbinde bir cennet olarak bulunuyor ve cennetin lezzetini, saâdetini ona tattırıyor. Küfür ise bir zakkum-ı cehennem tohumu olarak cehennemi netice vereceği gibi içinde bir cehennemi bulunduruyor. Ve kâfirin aklında ve kalbinde dünyada dahi o cehennemi ona yaşattırıyor.


“Ben” diyenler Kürşad İMANLI

 Dinlemek ya da Mp3 olarak indirmek için TIKLAYIN
 Bizden öncekilerin başlarından geçen hâller bizler için birer ibret vesikasıdır. Bizler bu ibretlik manzaraları tarih ilmi vasıtasıyla öğrenmekteyiz.


Tarihte “Ben!” diyenlerin ilki İblis-i lâindir. Cenâb-ı Mevlâ, Adem (as)’ı topraktan yaratıp meleklerine de Adem (as)’a secde etmelerini emrettiği vakit, Hamele-i arş meleklerinden sonra beşinci olacak kadar makam ve mevkii yükselen İblis’i benlik ve kibir sardı ve dedi ki: “Ben ateşten O ise topraktan yaratıldık. Dolayasıyla ben O’ndan üstün iken nasıl olur da O’na secde ederim.”

  Eline sağlık Ali Usta! Kerem GÜNDOĞAR

  Dinlemek ya da Mp3 olarak indirmek için TIKLAYIN
Günün bazı saatlerinde, dükkânı çırağına bırakır; yakınlarındaki bir kursun Kur’ân talebelerinin yemeğini yapardı. Kur’ân talebelerine hizmet etmek, Kur’ân’a hizmet etmekti onun için.

Selamünaleyküm Ali Usta!
- Ooo aleykümselam Celal Bey kardeşim. Yâ Hû! Nerelerdesin? Yüzünü gören cennetlik.
- Bu aralar imtihanlarım vardı. Pek bir yere çıkamadım. Bugün biraz nefes alayım dedim.
- Hay Allah razı olsun. Benim de bugün bir yardımcıya ihtiyacım vardı.
- Hayırdır bugün ne pişireceksin?

  El amân Yâ Resûlallah! Mithat DOĞRUYOL
  Dinlemek ya da Mp3 olarak indirmek için TIKLAYIN
Rabbimizin emriyle Sûr’a üfürülünce,
Mavi gökler dürülüp dağlar yürütülünce,
Altta Gayya kor alev, üstte Sırat zor ince,
O dehşet an çatınca elimden tutar mısın?
  Nübüvvet makamının varisleri: “Âlimler” Ali KARACELİL
  Dinlemek ya da Mp3 olarak indirmek için TIKLAYIN
Herkesin kabul edeceği bir gerçek vardır ki, ictimaî hayatın muktezasınca herkes ilim sahasında faaliyet gösterememektedir. İlim sahasında yer almaya çalışanlar da sınırlı bir dalda çaba gösterebilmektedir. Günümüzde birçok insan, içinde yaşadığı hayatın şartlarını öne sürerek ilim öğrenmeye zaman ayıramadığından yakınmakta ve bilmesi gerekli olan malûmattan mahrum kalmaktadır. Bu sebeple bu mahrumiyet, ancak ilim sahasında gayret gösteren ilim adamları sayesinde giderilmeye çalışılmaktadır.
  ‘Örnek şahıs’, ‘örnek toplum’ SÜNNETE UYMAK İdris FERİD
  Dinlemek ya da Mp3 olarak indirmek için TIKLAYIN
Günümüzde sahâbeleri örnek alan ve bütün dünya milletlerine örnek olan, Kur’ân ve sünnete göre şekillenmiş ideal bir İslâm toplumu yoktur. İslâm hukukunu tatbik etmeye çalışan ve İslâmî eğitim yapan bazı toplumlar/milletler varsa da, onları da bütün yönleriyle dünya milletlerine, ‘İslâm’ın örnek toplumu’ olarak göstermemize engel pek çok unsur var.



[Bu parça altun ve elmas ile yazılsa liyâkatı var.]  

  Dinlemek ya da Mp3 olarak indirmek için TIKLAYIN
Evet sâbıkan bahsi geçmiş:
Avucunda küçük taşların zikir ve tesbih etmesi;

[????? ????? ? ?????] sırrıyla aynı avucunda, küçücük taş ve toprak, düşmana top ve gülle hükmünde onları inhizama sevketmesi;

[?? ????? ??????]
nassı ile aynı avucunun parmağıyla Kamer’i iki parça etmesi;
ve aynı el, çeşme gibi on parmağından suyun akması
ve bir orduya içirmesi;

  Yaratılmışların en meşhuru Zafer ENGİNSOY
  Dinlemek ya da Mp3 olarak indirmek için TIKLAYIN
Resûl-i Ekrem (asm), tarihin kaydettiği şöhret sahibi insanların en meşhurudur. O’nun şöhreti, kendisinden başka hiç kimseye nasip olmayacak bir şöhrettir. Şimdi, bu erişilmez şöhretin niçin ve nasıl olduğuna bir bakalım.

Evvela; tarihin kaydettiği meşhurların hiç birisinin tarihçe-i hayatı, onunki kadar geniş ve teferruatlı olarak bilinmiyor. Pek çoğunun hayatının şöhret öncesi kısmı, gizli kalmıştır.
  Fahr-i Alem Hz Muhammed (asm) Efendimiz  

  Dinlemek ya da Mp3 olarak indirmek için TIKLAYIN
Hilkatçe ve ahlâkça nev-i beşerin en mükemmeli idi. Mübârek vücûdunun her âzâsı çok mütenâsip idi. Alnı ve göğsü, iki omuzunun arası ve avuçları geniş, bilekleri uzun, parmakları uzunca, elleri ve parmakları kalınca idi. Uzuna yakın orta boylu, iri kemikli, iri gövdeli, güçlü, kuvvetli idi.

Ne zayıf ne şişman, ikisi ortası, göğsü ile karnı aynı seviyede idi. Kemâl-i i’tidâl üzere büyük başlı, hilâl kaşlı, çekme burunlu, az değirmi çehreli idi.

  Büyüklerin Kaleminden Resûlullah (asm)  

  Dinlemek ya da Mp3 olarak indirmek için TIKLAYIN
Fahreddin Râzi (r.a.), Tefsir-i Kebir’ de şöyle buyuruyor:

“O’nun (Hz. Peygamber’in) şöhreti semâvatı, arzı ihâta etmiş; ismi, arş-ı âlânın üzerine yazılmış; ‘Kelime-i Şehadet’te Hakk’ın ismiyle zikredilmiş; O’nu her müezzin ezanda, her hatip hutbede ve her müellif eserinin başında zikreder. Dua eden dahi, duasının başında ve sonunda O’nu anar ve ancak bu sûretle lûtfa nâil olur.”

  Nur Muhammed (asm)  
 Osman Nuri REYHAN

Âmine ve Abdullah ne bahtiyâr idi ki:
En güzel hediyeyi, Allah onlara verdi.
Kim mi? Merak ettin mi? Söyleyeyim mi?
“Nur Muhammed Mustafa’yı, Emin’i”

“Nur”, beş yüz yetmiş birde, Mekke’de doğdu.
“Nur”, Kadir Gecesi’nde peygamber oldu.
Dün, bugün ve de yârın, tüm âlemlere,
“Nur Muhammed Mustafa” hep rahmet oldu.



Mucizeler Harmanı M. Said YÜKSEL

 Dinlemek ya da Mp3 olarak indirmek için TIKLAYIN
Hem -nakl-i sahih-i kat’î ile-
?????????? ?????????????????? ????? ??????? ???????
????? ?????? ??????

deyip, İstanbul’un İslâm eliyle fetholunacağını ve Hazret-i Sultan Mehmed Fâtih’in yüksek bir mertebe sahibi olduğunu haber vermiş. Haber verdiği gibi zuhûr etmiş.

  Peygamberlik Delilleri  

  Dinlemek ya da Mp3 olarak indirmek için TIKLAYIN
Mûcize, peygamberlik dâvâsına delil olmak üzere Allah tarafından, peygamberlerin ellerinde yaratılan hârikulade hâllere denir. Onlar “Biz Rabbinizin size gönderdiği elçileriz” diye dâvâ ettiklerinde, Cenâb-ı Hakk onlar elinde bazı hârikulade şeyler meydana getirmekle âdetâ, “Evet doğru söylüyorlar. Onlar benim elçilerimdir” demektedir.

  Dahîlek Yâ Resûlullah!  

  Dinlemek ya da Mp3 olarak indirmek için TIKLAYIN
“(Biz) her peygamberi ancak, Allah’ın izniyle, itâat olunması için gönderdik. Eğer gerçekten onlar (günah işleyerek) nefislerine zulmettikleri zaman, sana gelip de Allah’tan mağfiret isteselerdi ve peygamber de onlar için bağışlanma dileseydi, şübhesiz Allah’ı, Tevvâb (tevbelerini kabûl edici), Rahîm (yalvarışlarına merhamet edici) olarak
bulurlardı!”

(Nisâ, 64)

 

  Dermendim Yâ Resûlullah !  


 Dinlemek ya da Mp3 olarak indirmek için TIKLAYIN
Hayatın dağdağalı seyr ü seferine pusulasız gemi ile revân olacağım diye yeltenince ya alabora olmanın, ya da ıssız bir adaya çıkmanın, yahut korsanların şefkatâlud ellerine geçmenin kaçınılmaz olduğunu bile bile böyle karanlık bir dehlize hangi akıl sahibi huzur-ı kalp ile dalabilir? Dalsa da hangi bir zamana kadar sağ sâlim kalabilir?

  O’nun ahlâkı Kur’ân ahlâkı idi Murat İNCEİMAMOĞLU
  Dinlemek ya da Mp3 olarak indirmek için TIKLAYIN
Peygamberimize soruldu:
-Amellerin hangisi daha faziletlidir ?
Buyurdular ki:
-Güzel ahlâk!

Ahlâk kelimesi Arapça ‘hulk’ (huy-yaratılış) kelimesinin çoğuludur. İnsanın iyi veya kötü tavır ve hareketleri, insanın doğuştan getirdiği veya daha sonra çevreden kazandığı zihnî ve rûhî hâllerini ifade eder.


Fasl-ı Gül Berâ GÜNDOĞAR
  Dinlemek ya da Mp3 olarak indirmek için TIKLAYIN
‘Zaman o Gül gibi gül görmedi zaman olalı
Gül’ün güzelliği dillerde dâsitân olalı’

Güllerden bir Gül düştü kâinâtın bahtına. Kalbe sürûr, eflâka nûr ve insanın bahtına bekâ düştü. Âlemler ve ruhlar yokluk karanlıklarına doğru hızla giderken “Elestü bi rabbiküm” suâlinden şaşkın, O Gül’ün ‘Belâ’ nefesiyle nefeslendi her şey ve ademden vücûda çıkarıldı eflâk. Dedi Hakk Teâlâ o vakit: Levlâke levlâke lemâ halak-tül eflâk.

Gelmeden dahi ademden Âdem
Âna derlerdi Nebiy-yül akdem
  Efendimiz’e salât ü selâm getirmek Muhlis AYDIN
  Dinlemek ya da Mp3 olarak indirmek için TIKLAYIN
Câbir (ra)’dan rivâyet edilmiştir. “Beni hayvana binen kimsenin (arkasına astığı) su kabı gibi kılmayın. Çünkü, hayvana binen, su kabını doldurur, yükünü hayvana yükler, sonra su kabını semerin arkasına bağlar. Susadığı zaman, sudan içer. Veya abdest almak icab ettiğinde, abdest alır. Su içmeye, abdest almaya, ihtiyaç hissetmediğinde ise, suyu döker (beni böyle mütâlaa etmeyiniz). Fakat, duânın evvelinde, ortasında ve sonunda bana salât ü selâm getirmek suretiyle beni yâdediniz.”
  Sultan-ı Levlâk, Fahr-ı Âlem Dr. Yusuf Bahadır DEREN
  Dinlemek ya da Mp3 olarak indirmek için TIKLAYIN
İnsanlar için kullandığımız ifadeler hislerimizi açığa vuran ciddi ipuçları içerirler. Bizler insanları ne kadar tanırsak ve hayatımızda onlara ne kadar yer verirsek onları andığımızda da kullandığımız ifadeler o derece nezih, hoş ve dikkatli ifadeler olur. Seçtiğimiz ifadeler, hakkında konuştuğumuz ve andığımız insanın bizim için neler ifade ettiğini onu hayatımızda nereye koyduğumuzu açıkça ortaya koyar.
  Kisrâ’nın bilezikleri Dr. Ali CERRAHOĞLU
  Dinlemek ya da Mp3 olarak indirmek için TIKLAYIN
Resûl-i Ekrem (asm), nübüvvet dâvâ ettiği vakit, O’nun bu dâvâsı yalnız bir taifeye, bir kavme, bir kısım siyaset ehline veya bir dine değil, bütün padişahlara, krallara ve bütün dinlere meydan okuyordu.
Hâlbuki kendi kabilesi, en yakınları, hatta amcası en büyük düşman iken bu dâvâda ne kadar zorlanacağı baştan görünen bir gerçekti. Ancak, yirmi üç sene zarfında nöbetçisiz, tekellüfsüz, muhafazasız, ve pek çok defa suikaste maruz kaldığı halde, O (asm), kemâl-i saadetle, dâvâsını gerçekleştirmiş, hedefine ulaşmış ve vazifesini tamamlamış olarak Mele-i A’lâ’ya çıkmıştır.
Bütün bu seyir neticesinde şu neticeye varıyoruz ki; O (asm), çok büyük bir muhafaza altında idi.
  ....Ve geldin  

 VE GELDİN EY NEBÎ!
Geldin de âleme verdin teselli.
Zira âlem-i bekasız nasıl teskin olunur ki,
Saplanırken kalb-i hazinimize fena hançeri;
Her dem çekerken elvedasız gidişlerin firak elemini.



Kâinatın çekirdeği ve meyvesi Mustafa YANKIN
  Dinlemek ya da Mp3 olarak indirmek için TIKLAYIN
Nasıl ki hayat bu kâinattan süzülmüş bir özü, hulâsadır. Şuur ve his dahi hayattan süzülmüş, hayatın bir hulâsasıdır. Akıl dahi şuurdan ve histen süzülmüş, şuurun bir hulâsasıdır. Ve ruh dahi hayatın hâlis ve sâfî bir cevheri ve sâbit ve müstakil zâtıdır. Bunun gibi Fahr-i Kâinat (asm)’ın hayatı dahi kâinatın hayatından süzülmüş hulasatü’l hulâsa (özünün özü) dür. O’nun hayatı kâinatın hayatıdır.
  Anne-baba, çocuğunu sevmelidir ki Allah’ı da sevdirebilsin  

  Dinlemek ya da Mp3 olarak indirmek için TIKLAYIN
Mülâkat: Ömer TAHA
Fotoğraflar: Ahmet GÜNEŞ

Her insanda birtakım özelliklerle beraber Rabbânî dediğimiz bir yön vardır. Rabbânî yönü aynen insanın Melekî yönü gibi Rabbanî yönü, ilâhî yönü, onun terbiye edilebilir özelliğine işaret etmektedir. Rab kelimesi Arapça’da “büyüten, terbiye eden” anlamına gelir. Rabbimiz aynı zamanda bizim terbiye edicimiz anlamına da gelir. Demek ki insan terbiye edilebilir, eğitilebilir bir varlıktır.

  İki hakikî kardeş millet inşâallah yakın bir âtide ittihad edecek  
 Dinlemek ya da Mp3 olarak indirmek için TIKLAYIN
Âlem-i İslâm merkezlerindeki mübârek Müslüman kardeşlere,
Sizleri, bütün rûh u cânımızla tebrik ediyoruz. Eserleriyle fuhûl-i ulemânın ve fuhûl-i müfessirînin en yükseği olan Bediüzzaman Hazretleri’ne, kıymettar ve mübârek bir mücahit âlim tarafından yazılmış olan bir tebriki takdim etmiştik.

Bediüzzaman Hazretlerinin bizlere yazdığı cevabî mektublarında, o kıymettar, bînazîr Üstad Bediüzzaman Hazretleri, sizleri binlerle tebrik etmiş ve Anadolu’da Kur’ân ve îman kahramanlarının halefleri olan Nûrcularla, Arabistan’daki hakîkat-ı Kur’âniyeye müteveccih İslâmları, iki kardeş olarak hizbül Kur’ânın dairesi içinde çok saflardan iki mütevafık ve müterafık saf teşkil ettiklerini müjdelemiş. Ve o mü’min kardeşlerimizin Risâle-i Nûr’la ciddî alâkalariyle beraber, bir kısmını Arapçaya tercüme edip neşretmek niyetlerinizden fevkalâde memnun olduklarını ve mübârek İslâm cemaatlerinin Urfa’daki Nûr şâkirdleriyle ve Nûr eczalariyle himâyetkârâne alâkadar olmasını yazmaklığımızı bizlere emretmiş bulunuyorlar.
  İmânî ilimle bütünleşen hayat Hatice Nur EDEBALİ

  Dinlemek ya da Mp3 olarak indirmek için TIKLAYIN
İnsan, hayatı boyunca dünyasını daha güzel hale getirmek için uğraşmakta. Fakat ne gariptir ki peşine düşerek hayatını tükettiği o lezzetleri, asla tam olarak elde edemiyor ve arzusuna kavuşamıyor. Oysa insan, ebed için yaratılmıştır. İnsanın hakîki lezzetleri ancak Allah’ı tanımak ve sevmektedir.

İlk insan ve ilk peygamber olan Adem (as)’a Allah, yeryüzündeki, bütün ilimlerin fihristini yani kendi isim ve sıfatlarını öğretti ve sonra dünyaya gönderdi. Allah, insanı ilimle, marifetle bütünleştirmişti. Artık insan ilimsiz yarımdı. Çünkü insanoğlu zamanla olgunlaşacak, bu da ilimle ve terbiye ile gerçekleşecekti.

  Bulmaca  

 Geçmiş sayımızdaki bulmacanın cevabını buradan alabilirsiniz.

 

 

 
  Bugün 6 ziyaretçi (14 klik) kişi burdaydı!


REKLAM WERMEK İÇİN İLETİŞİM REKLAM WERMEK İÇİN İLETİŞİM

 
 
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol