vuslatyeri
  SEVGİ
 







      
Hepsi bu kadar değil elbet.Sevgi ekseni etrafında dönen bu ayetleri çoğaltmak mümkün.Bunlardan başka sevginin belirleyiciliğine, başöğretmeni ve insan sevgisinin ufku Rasulallah'ın(sav) ve ashabının hayatında da çarpıcı örnekler bulabiliriz.
        Sevginin gereği, sevgilisini seveni, onun hakkında iyi düşünceler besleyeni sevmek; ona düşman olanları, onu sevmeyenleri ise sevmemektir. Dostun dostu dostum, dostun düşmanı düşmanımdır, diyebilmektir. Bunun tersi ise, "Düşmanın dostu düşmanım, düşmanın düşmanı ise dostumdur." Yani Allah(cc) dostlarını sevmek, onları dost edinmek, düşmanlarını da düşman bilip onları sevmemek sevginin bir gereğidir.

  

       Allah'a(cc) âşık olan kişi şöyle düşünür: Eğer bir insan benim Rabbime kulluk ve ibadet ediyor, O'nu seviyorsa, benim de o kişiyi sevmem gerekir. Neden? Çünkü sevgilime olan aşkım bunu gerektirir. Madem sevgilimi seviyor, ona muhabbeti var, ben de bu sevgi hürmetine o kişiyi severim. Ben eğer gerçekten aşıksam, sevgilime dost ve sevgili olanlar benim için de sevgilidir, değerlidir. Ve başımın üstünde yerleri vardır. Sevgilime değer verdiğim gibi onu sevenlere de değer veririm.
       Sevgilimin sevdikleri de benim için sevgilidir. Onun dostları da benim dostlarımdır. Sevgilim kadar olmazsa da onları çok severim. Sevginin son sınırı, sevgilinin kapısında duran kediyi dahi sevmektir, demişler. Sevgilime düşmanlık duygusu taşıyanları, sevgilimin dostlarına düşmanlık besleyenleri asla sevemem. Sevgilimi incitenleri, onu üzenleri beni incitip üzenleri sevmediğim gibi sevemem.
        Peygamberimizi(sav) sevmenin en güzel örneğini onun ashabı verdi. Onlar “Peygamber, müminlere kendi öz canlarından daha önceliklidir” ayetinin ilk muhatabıydılar. Onlar, “De ki: Sizden bu çabam karşılığında bir ücret istemiyorum; istediğim tek şey içinde yakınlık olan bir sevgidir” ayetinin ilk muhatabıydılar.
 

        İçinde yakınlık bulunmayan bir sevgi, uzak bir sevgidir. Bunun daha açık ifadesi, “uzaktan sevmek”tir. Bir başka ifadeyle, sevginin bedelini ödememek için sevilene uzak durmak, bile isteye onun yanında, yöresinde, hizasında, arkasında yer almamak, onun mücadelesine katılmamaktır. Özetle, bedava sevmektir.
          Hicret gecesi suikast düzenleneceğini bile bile Rasulullahın(sav) yatağında yatmayı, yani göz göre göre ölüme gitmeyi kabullenen Hz. Ali gibi.   

         Tıpkı, Allah(cc) yolunda infak emri gelince tüm varını yoğunu infak edip, Allah Rasulü kendisine “Çoluk çocuğuna ne bıraktın?” diye sorunca, “Allah ve Rasulü onlara yeter” diyen Hz. Ebubekir gibi.

Tıpkı, “Artık seni nefsimden de çok seviyorum” diyen ve bunu haybeden söylemeyip ta yüreğine sindiren, bu sayede Nebinin “Kardeşcik, bana da dua et e mi?” diye dua istediği biri olan Hz. Ömer gibi…

         Ve tabi ki daha 20'sinde, ömrünün baharında darağacını boylayan Hz. Hubeyb gibi ve arkadaşı Hz. Zeyd b. Desinne gibi…
          İşte, Peygamberimizi(sav) sevmek budur. Sevmek ve bedelini ödemek budur. Emin olun ki, Rasulullahın(sav) “sahabe” tarifine uyan her sahabinin buna benzer sevgi hikayeleri vardır. Eğer sahabe yol gösteren yıldızlar gibiyse, onu sevme iddiası güden her mümine bu yıldızlar yol gösteriyor.

 
  Bugün 21 ziyaretçi (28 klik) kişi burdaydı!


REKLAM WERMEK İÇİN İLETİŞİM REKLAM WERMEK İÇİN İLETİŞİM

 
 
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol